27 Temmuz 2012 Cuma

Duvar


Senin kendine göre sebeplerin vardır,
Işığını söndürürsün.
Kapını kilitlersin.
Hatta rahatsız edilmek istemiyorum dersin bütün duyu organlarınla dünyaya...
Ama bir şeyler durmaz,
Birileri susmaz 
Zaman da halinden anlamaz..

Onun kendine göre sebepleri vardır, hayatını söndürür,
Kendini kapatır
Etrafına saldırır, bütün gerçekdışı varlığıyla.
Ve sen onu hayatında gerçekleştirebilmek için elinden geleni yapmışsındır
Her yola girmiş,
Her kitabı okumuş , bilinçlenmiş
Her denileni dinlemiş
Ama yine de bir baltaya sap edememişsindir ikinizi...
Sebebinin ne olduğunu araştırmaya gerek bile yoktur.
Çünkü açıktır ki sen istemişsindir, o reddetmiştir....
.




beeeennn kiiiimmm öneeerrrmeeeekkk kiiiimmmmmm:D

 Sana  önerilerimi sunuyorum,      
1.Büyükada'ya veya Heybeli'ye gidip, bisiklet kiralayıp, yokuştan kendini bırakmak gibi bir şey yap.İyi geliyor.
  'Boşlukta özgür bırak kendini.Bırak her şey nasıl akıyormuşsa önceden öyle aksın. Bir süreliğine, sadece bir süreliğine düşünme hiç bir şeyi, çünkü var olan eksiklikleri bir anda kapatamazsın.Hayat bu  şekerim.Ağlayacaksan ağlayacaksın, kahkaha atacaksan hiç durmayacaksın.Neyi hissediyorsan onu yansıtmalısın.'


2.Eğer düşüncelerini durduramıyorsan, yani her günü bıraktım, her saniye aklında bir şeyler varsa ve sen bundan yorulmuşsan , hayatını dengeye sokup huzur bulamıyorsan, kendine bir şarkı seç, ve sanki minibüste giderken bile karşında kamera varmış gibi kendi kendine klip çek...


   'Belki hayatının oyunuydu ve sen başrolü kapamadın.Kapamadınsa nolmuş? Bir bak filmlere dizilere...En komik, en akılda kalan karakterler hep yan roller değil midir, aklına getirsene. Üçüncü bir göz ol kamera gibi geç karşıya izle kendini.Nerede yanlış yapıyorsun hangi zamanda yaşamalısın, kimleri duyup kimlere sağır olmalısın..Kolla işte kendini....






7 Temmuz 2012 Cumartesi

Ahhh be Audrey!

Haklısın Audrey,
Kim olacağıma ben karar verdim.
Neler yapacağıma,
Kime aşık olup,
Kimden bıkacağıma,
Neyle neyin arasında kalıp,
Ne sebeplerden ağlayacağıma
Bir de güleceğime...
Doğru yer mi , yanlış zaman mı
Doğru kişi derken yanlış hayat mı olacağına hep ben...
Hayal kurdum ters istikametine gittim hep..

Belki de gerçekleşmesinden çekindiğimden
Ben daha pek bir ödül alamadım senin gibi,
Daha belli ki parlayamadı yıldızım , gözlerin gibi
Ama bana da sempatiksin derler
Benim de gülüşüm içtendir bazen
Bazen de çok yapmacık gülüşler..
Ama gerçek şu ki dalga geçer gibi bakma öyle duvardan bana ,
Ben biliyorum kendimi,
Yoluna koyarım her şeyi
Sen sadece gördüğüne aldanma
Çıkarırım bu kaosun içinden kendimi....
Her daim gülerim bilirsin,
Bundan sonra pozitif olalım dedik ya hani:)

(söylemeden geçemem ben böyle;şimdi o şaşaalı tokayı, kolyeyi, küpeyi ben taksam yüzüme bakmazlardı, ama sende her şey bir ayrı, her şeyin yeri anlamlı)


bir yarın olsa...


İçimden geçenleri bugün söyleyemem sana..
Hani yarın olsa..
Yine de  cümleler toparlanmaz.
Konumuz  derin gibi  ne de olsa..
Gel bir kahve içelim seninle..
Dışarıda oturalım eğer yer varsa.
Değerini bilelim yani 
Kahve kahvedir,sıcak da olsa soğuk da olsa;
ve söz tamamen senindir ,ben dudağımı bardağa değdirdiğim anda ...
Öyle hemen her şeyi anlatamam sana..
Hani kolay olsa...
Kelimeler ağzımda yuvarlanır,
Her aldığım yudum dakikalarca kıvranır,
Ama iyi olur bir ara rüzgar  bize de uğrarsa
Hayallerim yola koyulur
Özgür kalır aklım uçar gider 
Baktım sensiz olmaz gibi artık renkler 
Rica ederim kalbine , peşime takılır artık bu sefer...
.