15 Ağustos 2012 Çarşamba

Yukarı tükürsen de aşağı tükürsen de aynı, en iyisi tut içinde...

       
  Başından belli miydi ki böyle olacağı..Kendini suçlama burada olduğun için.Aksine bırak şükretsin herkes, iyi ki varsın diye.Çünkü senin gibi bir tane daha yok.Senin gözlerinde parlayan güneş tek, aklından geçen düşünceler fena değil, hayallerin tatlı, işin gücün sevmek, hayat sana göre müşterek, kim ister ki böyle birinden vazgeçmek, ya da hiç dünyaya getirmemek...
İsyanlarında haklısın belki.Doğru,yalan dolanın içinde kalmışsın.Doğru,ülkende bile zaman zaman yabancı olansın, kendini belki kimsesiz sanmışsın veya bir şekilde o mantığa takılmışsın, tabi bütün bu düşüncelere tek başına kapılmamışsın..Belki sen kapılarını kapattın, ya da yüzüne kapatılan kapılardan da sıkıldın.Belki yaptığın hareketlerle övünmedin ama politika ve siyasetten bıktın usandın.Demek ki öyle derinden  , insanların iki yüzlülüğünden, samimiyetsizlikten, ortada dönen oyunlardan, körebeleri geçtim sen ebe olmaktan yoruldun ki kalktın böyle bir şey yaptın...
     O zaman müzik dinle..Bak çok ciddiyim , benim için bir dene...Hadi lütfen bırak o elindeki çiçeği, dalında kalsın...Hem koparırsan şimdi onu, kendini kurtaramazsın.Senin benim gibi zararsız bir can daha eksilir sadece,bütün o  lanetlik  suretler mi kalsın.Elinde senin gibi çiçeklerle değil de tüfeklerle vakit geçirmek isteyen sebepsizlerin  mekanındasın.Hem niye onların işini kolaylaştırasın.Düşünen insana ihtiyacımız var bizim.Zeki olabilirsin belki ama ben o zekaya var demem kullanılmadıktan sonra...Sanatçı ruhun var senin, tiyatrocu yanın, ressam yaratıcılığın, milyonlarca notaların...Tarafını seç...Ya ufkun yolcusu olacaksın ya bağnazlığın..Ölüme götürdüğün o yolları kabul etmiyorum...Her geçen gün bir sürü masum insan, yaratıcı beyin, sanatçı kişilik,  muhteşem karakterler tanışıyor ölümle.Ama daha ölmeyi bile becerebileceğini sanmıyorum..Bırak bir gün bu hayattan çekip gideceksen de seni bilmeyen yedi yabancı biri de gözyaşlarını senin için akıtsın.Bak Kenter'e. Uzattığımız ellerimizi tutarak bastı hayat merdivenin son basamağına ama sanatın değil.Sanat ölümsüz diye belki de bir çoğu  aşıktı tiyatroya, sinemaya, sonu var diye değil..İnanmak farklı bir meziyettir ilgilenene.İnançlarını tut ki hiç biri kaybolmasın..
     Müzik dinle..Açılırsın...Bak bu şarkının.. Hem de tam şurasının sözleri...
'Yaşamak dopdoluydu akan pınarlar gibi
İnanmayanlar beklediler
Umutlarını borç verdin, cebinde hiç kalmadı
Dostların anlamadılar
Sen hep kendine önlemler aldın
Ben kendime yasaklar koydum
Önümüzde barajlar var
Bu su hiç durmaz
Bu su hiç durmaz'


laralayylamlaraylaraylammm.........
Demem o ki, siyaset kendini kalmadı ülkeyi yedi bitirdi, bazılarını kayırdı, çoğunlukla kayırdı.YÖK,öğrencileri ve velileri ,yeni yeni sınav sistemleriyle, değişiklikleriyle, e tabi yine kayırdıklarıyla, suçladıklarıyla, iğrençleştiği zamanlarıyla mahvetti.Terör dehşet saçtı, gözler önünde insanlar can verdi, kanlar saçıldı ,kanlar etrafta, kan var, kan ağlıyor insanlar.Aileler kendi içlerinde söndüler, örflerinden adetlerinden kusturdular, belaları çektiler, kadınları mahvedip,marifetmiş gibi övündüler... Maddi kayıplardan manevi yıkımlardan bahsetmiyorum bile....Haklısın sanırım, burası biraz terkedilesi bir yer, çok tırt bir durum, kabul edinilemez  bile hiç bir aksi yorum.... Sen müzik dinle...Ben çoktan her zamanki albümümü koydum...Durmaz diyorum..Durmaz...Öyle işte...


Not: Müşfik Kenter'i saygıyla anıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder