21 Eylül 2012 Cuma

'Eğer farklıysan, yalnızlığa mahkum oluyorsun' Aldous Huxley.

'Eğer farklıysan, yalnızlığa mahkum oluyorsun' Aldous Huxley.

Konunun içindeyken hep dışında kalıyorsun.Tam bir şey söyleyecekken aslında anlamayacaklarını biliyor, susuyorsun.Dinliyorsun, görüyorsun ve konuşmuyorsun...Sonra bazen durakta otobüs beklerken bile iki adım uzakta duruyorsun.Olan biteni biraz da dışarıdan seyrediyor gibi anlaşılıyorsun.Partileri kaçırmıyorsun, ama aslında bir türlü parti insanı olamıyorsun, eksikliğini de duymuyorsun.Ne bileyim kahkaha atarken aynı şey için atmadığını, rakını tokuştururken aynı duruma şerefe demediğini, ağlarken bile gözyaşının kimseye gitmediğini biliyorsun...Saçları hep aynı oluyor etrafındakilerin, giyimleri, kuşamları vs.Sen bir gün uçarı bir renk giysen,saçını yanda değil de tepede birleştirsen garip kişi oluyorsun...Numaralı gözlük takanlara 'dört göz' veya 'optik' devri geçti artık...Bazen sözde 'cool' görünmek adına gözlük takanlarla haşır neşir oluyorsun.Bir masada otururken,diğer masadaki arkadaşına, hatta pardon bütün dünyaya benim arabamın markası 'bu' diyerek kendini sözde 'yücelten' lerle aynı kahveyi içiyorsun. Sen aldığın her yudumda farklı bir düşünceye bürünürken, kafanı kaldırıyorsun  ve içinde bulunduğun dünyanın kolay kolay  değişmeyeceği bilincine varıyorsun...Karşıdan gelirken  yüzüne gülen, seninle muhabbet eden, bazen yanında olup yardım elini uzatan kişilerin, aslında arkanda olup, farklı planlar yaptığına da şahit oluyorsun...Yani iyi niyet perilerinin gerçekte o kadar da iyilik yapmaya niyetli olmadığına kanaat getiriyorsun.Bazen birisiyle sırf muhabbetini sevdiğin için oturup , konuştuğuna kimseleri inandıramıyorsun...Bunun için bir kaç kez uğraşıyorsun, sonra 'amaaann' deyip bırakıyorsun.Zaten o kimselere kulak asan insanları da hiç samimi bulmuyorsun.Zamanım boşa gitmesin diyor, bulabildiğin her şeyi bir anda çizelgene sıkıştırıyorsun.Böylelikle gereksiz düşüncelerle beynini doldurmuyorsun.En azından bunun için uğraşıyorsun.Yoruluyorsun, üzülüyorsun, elbet bazı şeyler yaşıyorsun ve nedenlerini pek belli etmeden insanlara gülümsemeye devam ediyorsun.Sonra gün geliyor bu gülümsemen yüzünden de yerin dibine sokuluyorsun.Olaylar olayları, günler günleri, insanlar insanları izliyor ve sen kimseye güvenmez hale geliyorsun....Haklısın.Aslında bazen kendine yazık ediyorsun.Sen de çok mathaf bir şey olmasan da, onların da olmadığını biliyorsun.Yani onlardan ayrı yaptığın üç beş sana göre 'yararlı' veya 'anlamlı' uğraşın ve düşüncenin seni onlardan ayırdığını düşündüğün gibi ,  onlar açısından tüm bunların bir önemi olmadığını da biliyorsun.Hayır zaten o kadar da önemi olmasın...Kendini farklı hissediyorsan, bil ki yalnızsın.Geçmişi düzenleyemiyorsan, bir de gördüğün karakterleri oturtamıyorsan bedenlerine, bırak onlar da öyle dağınık kalsın..
                                                                                      YAĞMUR ŞİMŞEK


4 yorum: