4 Kasım 2012 Pazar

'Zaman zaman , zaman zaman, ıımmmm o zaman'(Arka fonda bir Fikret Kızılok eseri ve tabi ki klavyenin tuş sesleri)

Darılmaca gücenmece yok.
Zamanı yeterince düzgün  kullanamıyoruz,
Sonra da , 7/24 ün yetmediğini savunup, salına salına dolaşıyoruz.
Sevinmece üzülmece yok.
Öyle kuru kuru yaşayıp gidiyoruz.
Bir lira fazladan kazanacağız,
Bir puan fazladan not alacağız,
Bir işimizi daha hemencecik bitireceğiz derken
Rüzgarın getirdiği dünyayı kaçırıyoruz.
Çalan şarkının içindeki gizli özneyi,
Yağan yağmurun neye bereket verdiğini
Sessizliğin bile tatlı seslenişini anlayamıyoruz.
Kullandığımız kelimeleri doğru sanıp,
Ne kadar uzun konuştuk o kadar iyi deyip,
Yazıp, çizip, karalayıp, hiç bir şeyi düzeltmiyoruz.
 E tabi silemiyoruz da !
Malum hayat bir pilot kalem,
Çekiliyor aradan mürekkebi biten...
Ne diyorduk 8/25 olsa ne güzel olurdu.
Ya da zaman bir kere olsa da yetse...
Kursları filan da var ya hani,
'Zaman Yönetimi' daha karizmatik olsun o zaman 'Time Management'
Yani benim 21 senede yapamadığımı yapacaklar.
Yok dalga geçmiyorum, harbi varsa öyle yapacaklar
Başka çare yok benim de icabıma bakacaklar.
Belki bir gün 24 saati dolu dolu yaşayıp
Bir anını bile verimsiz harcamadığımızda
Bonus saat verirler belli mi olur?
Bir yolunu buluruz elbet,
Sen haline şükret.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder